Aşkı hiç tatmamış bir adam olan Emre’yle, kaybettiğini sandığı bebeğini bulma umuduyla nefes alan Hicran’ın aşkı..

Hicran, kendi kızı olduğunu bilmeden bakıcılık yapmak için geldiği konakta hem yıllar önce kaybettiği kızını bulacak. Hem de aşkı tadacaktır. Üvey annesi Keriman ve Emre’nin kayınvalidesi Aliye’nin oynadığı oyunlar sonucu ayrı düşen anne-kız, Hicran ve Melek kaderin cilvesiyle tekrar bir araya gelirler.

Bugüne kadar aşkı hiç tatmamış, halası Nurten’in baskılarıyla Maral’la evlenmiş olan Emre’yi hayata bağlayan tek şey kızı sandığı Melek’tir. Annesi bildiği Maral’ın ölümüne şahit olan Melek, yaşadığı travma sonucu sessizliğe gömülmüştür. Emre’nin tek isteği Melek’in baba deyişini tekrar duyabilmektir. Hicran’ın konağa gelişiyle herkesin hayatı değişir. Melek gömüldüğü sessizlikten çıkarken, Emre de yüreğinin derinlerinden gelen sese kulak verecek, Hicran’a aşık olacaktır.

Kader, Emre ve Hicran ikilisini bir araya getirirken kötüler de boş durmayacaktır elbet. Melek’in anneannesi Aliye ve Emre’ye saplantılı aşık olan, nişanlısı Yeliz, Emre ve Hicran aşkının en büyük düşmanı olacaktır. Aliye, sırlarının açığa çıkmasına engel olmak için Hicran’dan kurtulmanın yollarını ararken, Emre’yi kaybetmemek için her şeyi göze alan Yeliz de Hicran’dan kurtulmak için kötücül planlar yapmaya başlayacaktır. Ama ne yaparlarsa yapsınlar Emre ve Hicran’ın bir araya gelmelerine engel olamayacaklardır.. Bu savaşın tek kazananı aşk olacaktır…